24 Ağustos 2011 Çarşamba

Merhaba!

zaten işin en zor kısmı da bu ya!
başlamak!
hep derim(dersiniz ya da derler):
başlamak bitirmenin yarısından da fazlasıdır!
uzun zamandır düşünüyorum.
"aslında blog yazma fikri oldukça güzel görünüyor
çenem de düşüktür.
bildiklerimi, gördüklerimi, yaptıklarımı
ya da sadece hayallerimi paylaşmak...
paylaştıkça her şey çoğalmaz mı?
belki hayallerim bile umulmadık şekilde çoğalır =)
tabii bunun bir de -ama-ları var.
işte burada dürüst olmam gerekir.
ya bir heves başlayıp yazamazsam?
ya okumak güzel de yazmak..."
işte buna benzer baloncuklar şeklinde düşünüyordum.
size belki çocukça gelecek;
eğer kararsız kalırsam yaptığım iki şey vardır:
acilse hislerime güvenmek,
yok ben bunu ohooo düşünürüm dersem de elime bir kağıt kalem alıp işe koyulmak!
derken?
evet,
oldukça basit.
kağıdı alıyorsunuz ikiye bölüyorsunuz.
sonra başlıyorsunuz yazmaya
mesela;

blog yazmak                                     blog yazmamak
1.özgürsün                                                     1.belki de daha özgürsün
2.offf bu çok güzelmiş dediğinde                    2.sanırım 1 doğru diyor.
senin gibi onu görmek isteyenler                                                  .
olabilir.                                                                                       .
3.içinde kalıp patlamaktansa                          3.kazın ayağı öyle değil,
         yaz gitsin!                                                   bazen sükut altındır malum!
.
.
.

işte bu liste böyle uzayıp gider.
bakıyorum 6 sayfa kadar uzayıp gitmiş. (yok artık!!!)
blog yazmak, yazmamak'ı iyi bi patakladığından mütevellit.
işte geldim burdayım!
biliyorum, biliyorum.
garip bir başlangıç olsa da.
galiba ben böyleyim.
=))
öyleyse.
uzun lafın kısası:

merhaba!!!

2 yorum:

mutluluk habercisi =)