27 Ağustos 2011 Cumartesi

Kaldırım Serçesi -Édith Piaf-


yazmak ve yine yazmak..
bir yaz günü akşamı...
serinlik, meltem...
öyleyse bu havanın tadı en iyi nasıl çıkar?
evvet, doğru cevap:
"édith piaf dinleyerek"
 hemen ilk şarkımla geliyorum.

 

édith piaf' fransızların ünlü ses sanatçısı, kaldırım serçesi...
minicik boyuyla nasıl böyle şarkı söyleyebiliyor diye düşündürür insanı...
yaşadıklarının ağırlığı sesine yansımış güzel insan...
hani deriz ya bazı insanlar için: doğuştan bahtsız..
işte bizimm serçemiz de öyle..
annesi küçük yaşta terkeder onu, bir kız çocuğu için olabilecek en ağır şeydir belki de.
babası ise bir süre küçük édith'i genel eve bırakır. bu arada rahatsızlanıp kör olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. 17 yaşında ilk ve tek çocuğunu doğurur ancak kader ya! édith'e gülmüyordu. kızını 2 yaşındayken kaybeder ve öldüğünde cenazesini kaldıracak parası dahi yoktur.
sabah saatin dördünde öyle ümitsizce para ararken, kendisi gibi fakir arkadaslarinin yardimlari da yetmezken ve cenaze masraflari için gerekli 10 frankin eksikligini hissederken bir adam laf atar arkasindan, 
"benimle birazcik eglenmek için ne istersin?" diye. 
"10 frank" der o da.
küçük bir otele giderler. 
yabanci 10 frank'i pesin verir hatta. ve yapamayacağını anlar o zaman édith. ağlamaya başlar adamın karşısında; ve hikayesini, çocuğunu kaybettigini, toprağa verecek parasi bile olmadigini anlatir. 
ve adam parayi alarak gitmesine izin verir...
şöyle anlatır yaşadığı en içten sözlerle piaf:
"iste, bugüne kadar darda kalanlara en ufak bir karşılık bile beklemeden yardım etmemin asıl nedeni bu adamdır. peki, bu adam bana bir fahişe gibi davranmış olsaydı... belki de bugün birçok insanin vücudunu, birçoğunun da ruhunu son anda kurtaran biri olmayacaktım. bugün dahi, bana başkalarina yardım etme duygusunu sağlayan bu insana minnettarım".


10 Ekim 1963’te karaciğer kanserinden ölür. 
eşi theo sarapo’nun aynı gece cenazesini gizlice paris’e getirdiği, böylece hayranlarının “édith piaf’ın kendi evinde öldüğünü” düşüneceğini umduğu söylenir.
(11 Ekim günü édith piaf’ın öldüğü açıklandıktan kısa bir süre çok sevgili dostu jean cocteau da hayata veda etti. cocteau’nun piaf’ın acısına dayanamadığı için kalp krizi geçirdiği söylenir.)

ve son röportajında şöyle der:
- Bir kadına öğüt verecek olsaydınız, bu ne olurdu?
Sev.
- Bir genç kıza?
Sev.
- Peki bir çocuğa?
Sev.

1 yorum:

mutluluk habercisi =)