2 Kasım 2012 Cuma

Gelsin Pullar Gitsin Payetler; Nerede Simler?

oldukça uzuun bir aradan sonra
yeniden buradayım.
hayatımda bir çok değişiklik oldu.
bu değişimleri sindirip
uzun uzun da dinlendikten
sonra blogun başına oturmaya karar verdim.
nerede kalmıştık?

tabii yazmayalı mevsimler geldi mevsimler geçti...
en sevdiğim mevsim yine kendini göstermeye başladı!
kasım ayına girmiş bulunuyoruz(!)
kış çocuğu olmamdan mütevellit bu aylar benim aylarım
bu zamanlar benim zamanlarım
o yüzden bir mutluyum bir mutluyum!
:)

şimdi kış gelmiş de nasıl gelmiş?
ne trendler getirmiş?
dergiler karıştırıldı..
mağazalar didiklendi..
ve
karar verildi!
pullar payetler simler her yerde!
ben şimdilik bu parıltılı dünyanın sadece kazaklar kısmını ele alıyorum.
çünkü bütüün bir hafta "kazak istiyorum, kazak istiyorum!" diye dolandım durdum.
sonunda kazağa da doydum!
bakalım bakalım nerelerde neler varmış???













ben bu allı pullu kazakların salaş olanlarını pek sevdim.
gece çıkarken
günlük hayatta
okulda
işte
her bir yerde giyilesiler!
ehh o zaman
bunlar da benden gelsin
=)


20 Mayıs 2012 Pazar

mezuniyet işleri

uzun zaman sonra
yeni yine yeniden merhaba!
mezuniyet mezuniyet
koşmaktan anca kendime gelebildim de
oturdum pc'nin başına!
benim gibi bu tatlı dertten muzdarip olanlara
nacizane bir kaç tavsiye vereyim dedim.
=)


biz kızların böyle günlerde en büyük sıkıntısı
tabii ki de;
kıyafet, ayakkabı,saç-baştır!
yine en büyük yapılan yanlışlar da kuşkusuz bunlar üzerinde olur.
çok özeniriz
fakat bazen de 
gerçekten çok(!) olur.

öncelikle mezuniyet törenlerinde
dikkate almamız gereken ilk husus:

-cübbe-kep rengi!
genellikle her renge uyduğu ve her zaman şıklığını koruduğu için siyaha sığınıyoruz.
oysa ki genciz güzeliz!
hem de bu kadar renkleri kullanmanın moda olduğu bir dönemde?!
o kadar çok cıvıl cıvıl olamam derseniz pastel renkler de çok moda
evet renkler!

-tarz!
cübbeler zaten bol olduklarından mümkün olduğunca bol kıyafetlerden kaçınıyoruz.
tabii ki boy olarak uzun değil daha ziyade minileri tercih ediyoruz.
tabii burada kastım süper miniler değil.

-saçlar!
keplerimizi takıp "veee fırlat!" anına kadar da çıkartamayacağımız için
saçlarımız açık hanımlar!
dalgalı yahut düz
tamamen sizin zevkinize kalmış.
ancak siz siz olun
90lar albümünden fırlamış abiye düğün dalgaları yaptırıp 
bir de üzerine spreyleri boca edip
dedikodu konusu olmayın!
hafif dalgalar, doğal dalgalar...
yurdum kuaförleri anlamıyor derseniz
hem kolayı hem de ucuzu var
evde 20dk'da kendiniz yapın!

-makyaj!
nedense cübbeler hep mavi lacivert tonlarında olur.
kıyafetimizi uyduramadık bari farımız uysun gibi ilginç düşüncelerle midir bilmem
mavi far!
ne demiştik?
"genciz güzeliz!"
ne gerek var yumruk yemiş misali gözlerle dolaşmaya?
kusursuz bir cilt makyajı
hafif pembe yahut şeftali tonlarında allık
eyeliner, rimel, parlatıcı!
bitti de gitti!

-ayakkabı!
cübbelerinizi giyip kepinizi taktıktan sonra koşuşturmaktan bitkin düşüyorsunuz.
bu yüzden mümkün olduğunca en rahat ayakkabıyı seçin!
topuklu giyeceğiz tabii ki!
ehh o zaman platformlar ne güne duruyor?
ne yapmıyoruz?
platformsuz, 15pont vb. ayakkabılar giyip kendimize işkence çektirmiyoruz!
babaanne modeli ayakkabılardan kaçınıyoruz!
allı pullu doreli ayakkabılara bakmıyoruz bile!

-aksesuar!
cübbemiz uzun olduğundan zaten bileklikler pek kullanılmıyor.
saçlarımız açık olduğundan küpelerimiz de pek görünmüyor ancak yine de minik zarif küpeler
veya
ille de görünsün derseniz şöyle albenili küpeler sizi bekler!
ben tercihimi iri taşlı kolyeden yana kullanmıştım.

-çanta!
inanın bana pek kullanılmıyor ama illaki takarım ben derseniz kıyafetinize uygun minik bir clutch olabilir.

-ifade!
evet ne alaka diyebilirsiniz!
inanın bana asık bir ifadeyle tüm gün geçmiyor!
en güzel gülümsemenizi,
en çekici bakışınızı,
size en yakışan pozunuzu
yanınıza almayı unutmayın!
3576 tane poz çekileceğinizden en çok bunlara ihtiyacınız olacak!!!
=)

ben neleri tercih etmişim?


elbise: h&m
ayakkabı: mango
kolye: forever new

11 Nisan 2012 Çarşamba

Çiçek Baskılı Pantolonlar - Floral Print Trousers

son vizelerimi de
geride bırakıp
şöyle bir dinlendikten
sonra
yeniden buradayım!
=)
hayata dair bazı şeyleri
tahmin etsek de
gerçekleştiğinde daha bir farklı hissediyoruz sanırım.
şimdi neden durup dururken böyle bir ley dedim?
çünkü;
birinci olarak mezun oluyorum!
hem de bunu iki bölüm birden bitirerek yapıyorum!
normalde böyle şeyleri söylemekten pek hoşlanmam
ama
blog biraz da böyle bir şey değil mi?

ben aslında
modayla başarıyı özdeşleştiriyorum.
başarılı oldukça
hep daha fazla gözler önünde olursunuz
ve 
hep daha fazla
kendinize dikkat etmeniz gerekir.
işte tam olarak da bu yüzden;
modayla daha fazla içli dışlı olmalı,
kendinizi tanımalı,
stilinizi oturtmalısınızdır.

ne demişler?
"insan kıyafetiyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanır!"

kısa bir iç döküşten sonra
...
hala ankara'ya gelmeye tenezzül etmese de
resmi olarak bahar aylarını yaşıyoruz.
bu sezonun en sevdiğim trendlerinden biri de
şüphesiz 
çiçek desenli pantolonlar oldu!
parklar bahçelerden sonra
pantolonlarımız da çiçek açtı,
pek de güzel oldu!
benim favori desenim tabii ki
iri pastel tonlarındaki güller!

"neler görmmüşüm"e geçmeden önce bazı şahsı muhteremlere selamlarımı yollamayı borç biliyorum:
öncelikle 
geçen sezon mudo'da gördüğüm gül desenli taytı aldırtmayan aşk'a selam olsun,
görüp duyup bilen ve bildirmeyene de aşk olsun!
=(
son olarak da geçen yaz kumaşçı kumaşçı dolaşıp gül desenli elbiselik kumaş arayan bünyemle
dalga geçip "abla senin o dediğin desenden anca koltuk kaplama olur" diyen sözde kumaşçılar!
size de selam olsun!
(bir yerde haykırmam lazımdı bunu)
=)

öyleyse...

favorimle başlayabiliriz!
tanrım! ne güzel şeysin sen öyle!
içimdeki vintage gül deseni aşkı bu pantolonla doruklara ulaştı!
hem de en sevdiğim pastel tonlarla!
ben bu pantolonu giyip,
kendimi prenses peri sanabilirim.
pantolonlu prenses de olabilir?!









şeker kız candy görünümü garantili pantolon bu olsa gerek!
ayna karşısına geçip kendimi izlerken
tüm tatlı ihtiyacımı giderebilirim sanırım!


 nevi şahsına münhasır bir blogger olarak milli pantolunumuza da yer vermemek olmazdı.
=)



nedense bu pantolon ve ayakkabı kombinini pek bi sevdim!
renkler içimi açtı
cıvıl cıvıllaştım!
tanrım duy sesimi!
ankara'ya güneş açsın artık!


o zaman ayşecikten gelsin!
hayat sevince güzel!
sevince tatlı günler
bir kuşu kelebeği
bir taşı sevin yeter!

sevelim, sevelim, sevelimmmmm!

27 Mart 2012 Salı

Dantel Etek - Lace Skirt

oldukça uzun bir zaman sonra
buralardayım.
bazen isyan ediyorum
bazen de
"tanrım bu iyi günlerim bile olabilir"
diyerek şükrediyorum.
bir çoğumuzun şahit olduğu ya da olacağı
mezun olma aşamasındayım.
benimkinin biraz daha yoğun ve sancılı bir süreç olmasının nedeni ise
tamamen
"kendim ettim kendim buldum"
deyimiyle alakalı.
kendimi bildim bileli
aza kanaat edemeyen biri oldum.
aslında tam karşılığı bu olmayabilir;
çünkü azıyla kanaat edemediğim tek bir şey var o da:
başarı!
o yüzden başarısız olmak beni herkesten
daha fazla
korkutuyor sanırım
=)
çok büyük olmasa başarılı olduğum her şey beni mutlu ediyor.
kendimi her ufak başarıdan sonra daha güçlü
hissediyorum.
bu da beni daha fazla şeyi başarmak için
heyecanlandırıyor.

nereden nereye oldu
ben aslında dantel diyordum etek diyordum.
hay allahım!
bu sezon malumumuz geçen yaz sezonunun aksine
pastel tonlar çok revaçta.
pastel tonlar bana hep romantik detayları hatırlatır.
ehh romantizm denildi mi de danteli anmamak olmaz
sanıyorum ki
=)
lookbooklarda karşımıza çıkan şeylerden biri de
"dantel etekler"
yaza uyarlanılarak renk skalası genişlese de
siyah ve beyaz hala kült olmuş yerini koruyor.
bakalım neler varmış neler yokmuş
???


öncelikle bu şekerden bozma etekle başlamak istiyorum.
"ben seni yerim!"
sanırım benim bütün yazım bu birbirinden güzel
dantelli güpürlü eteklerle geçecek.
=)


malumunuz bu sezonun gözleri;
sarılar, mint yeşilleri, turuncular...






renklerin cıvıltısı bir yana
benim için krem, ekru tonlar vazgeçilmezdir.

bu yüzden
ne yapılır?
bir heyecanla anneanne aranır!
model tarif edilir.
renk belirlenir.
gerisi anneannenin marifeti bırakılır.
beklerken de heyecan doruktadır!
evet evet
anneanneciğimden bir etek sözü aldım dün başladı bugün bitmiş olmalı.
kargomu sabırsızlıkla bekliyorum
sonucu sizinle de paylaşmayı da..
=)









sezonun bir diğer trendi de peplum olunca
ikisi bir arada demişler
sonuç bence oh la laa olmuş!
hatta siz de sıkıldığınız kalem eteklerinizi
dantel bir peplum katı dikerek hareketlendirebilirsiniz.
olur mu?
bence
süper olur!







öyleyse benim vizelerden kaçışım burada son bulur.
notlar notlar notlar
...

18 Ocak 2012 Çarşamba

Peplum

bu indirim sezonu bana yaradı
zira
ilk defa sezonda beğenip
"indirimde bedeni kalır mı ki?!"
diye düşündüğüm tüm parçalar
birer birer benim oldu!
şimdi sıra görmeden aşık olduklarımda..
mesela;
peplum bir etek!

(siyasi tarihi bir kenara bırakacak olursam)
tanrım !
beni neden 1930larda yaratmadın???
bu modern zamanların insanı değilim ben.
kabul ediyorum bu zamanın nimetlerinden bolca yararlanıyorum
ama
ruhum geçmişlerde bir yerlerde takılıp kalmış işte
şöyle peplum bir etek giysem
üzerime vatkalı bir bluz
altın rengi küpeler
floppy bir şapka
uzun eldivenler
kırmızı ruj!
tabii ki vaklı saçlar
oh la laa!
evet evet güzel bir hayal-di.
...
kısa bir serszenişten sonra
1940lardan bugüne peplumlar yeniden moda!
kalçalarınız pek büyük değilse
hatta biraz küçükse
fakat 
siz yuvarlak hatlardan hoşlanıyorsanız -benim gibi-
ve tabii göbek probleminiz yoksa
daha ne duruyorsunuz?

bakalım kendime peplum elbise, etek vs aranırken
neler görmüşüm?










gel gel peplumum gel gel sana aşığım geeeeel!
=)


im woman!