31 Ekim 2011 Pazartesi

Deri Eldiven - Leather Gloves

haftanın ilk gününde
herkese muhteşem bir hafta diliyorum!
=)

resmi olarak kasım ayına girmek üzereyiz
bu da demek oluyor ki;
en sevdiğim mevsim gelmek üzere!

artık şu ankara
güneşten vazgeçse
daha doğrusu bizi aldatmaktan!
bir deyim vardır
"eşşek donduran güneşi"
diye,
tam olarak onu yaşıyoruz.

izmir'de güneşi gördük mü hemen cıvıldaya cıvıldaya
koşardık dışarıya
burada öyle mi ya!

şimdi diyorsunuz bu kız güneş istemiyor
tamam
soğuk da istemiyor
ee ne istiyor?

şöyle anlatayım
bence kış demek
güneşin olmadığı kapalı bir hava
yağmur bolca yağmur
kar ve bolca kar
havayı kokladığınızda içinize dolan muhteşem kış kokusu
tabii ki soğuk zzzzz!
bu kadar soğuk olur da sıcacık bir kahve olmaz mı!
eee kahveyi söyledik
şöyle kahveyi elimize aldığımızda şıklığımızı tamamlayacak bir parça eksik!
aaa ahhh!
tabii ki deri eldivenlerimiz!!

 bu sene gördüğüm her deri eldiveni edinmek istiyorum
"hadi hayırlısı o zaman!" diyorum ve sizleri muhteşem cicilerle başbaşa bırakıyorum!!!


mesela şöyle uzun siyah bir deri eldivenim olsa!
şık mini bir elbisem olsa!
jartiyerim
topuklu ayakkabılarım
ve floppy şapkam olsa
kimse de değmese benim keyfime!
ohh la laaa!

dantelle derinin aşkı demişler olmuş mu olmuş
ama
benim kışımda bu eldivenler 
sadece 
dolapta bekler
zira malum hava buzzz!



ben bu fiyonklu modellere bayıldımm!
allahım ne tatlısınız siz öyle ya!
pardon!
kürk bir etol edinir edinmez
sizler de bana eşlik eder misiniz acaba?




hem deri hem eldiven hem de kalp!
muhteşem üçlü gibi olmamışlar mı?
-nevet nevet kuzumm
ben de sizinle aşk yaşıyorum
-...
-aaa  nayır nolamaz o kalpler bana mı yoksa?
-...
-mahçup ediyorsunuz beni!
=)







onlar ermiş muradına
öyleyse biz de doğru eldiven almaya!!!

30 Ekim 2011 Pazar

Yeniden-Bebe Yaka - Again-Peter Pan Collar

bir zamanlar
...
televizyon yoktu
telefon yoktu
sinema yoktu
araba yoktu 
uçak yoktu
elektrik yoktu
evlerde su yoktu
...
kadın vardı
erkek vardı
...
dünya büyüktü
zaman çoktu
kim bilir! 
belki o zaman;
aşk'a daha çok yer vardı.

bu sözler bana ait değil; alıntı,
ama
her zaman düşündüklerim olduğu için
bana hiç de yabancı değil.
hep derim insanlığın son güzel yılları 70'ler...
insanca yaşamak için son güzel yıllar...
şimdi belki birinin kalkıp da sizlere:
"elinizde var olan her şeyi
atın bir kenera
geçmişe dönün!"
demesi,
belki de sadece geçmişe bakmanız bile
azap geliyordur.
bu sadece sizin için değil benim için de öyle.

sadece
yalnız kaldığım nadir anlarda oturup
geçmişi düşünmek mutluluk veriyor bana
belki de hiç yaşamadığım, bilmediğim için!
olsun!
böylesi daha güzel
geçmişte bir yerlerde hep daha fazla mutluluk olduğunu sanıyorum!

kadın ve erkek
aşk
sevgi
tutku
gülümseme
kaçırılan bir bakış
ayrılık
kavuşmak
heyecan
zerafet
...

evet nereden nereye oldu yine
bebe yakaları her geçen gün daha da seviyorum
ve
internette dolanırken görüp beğendiklerimi
sizlere göstermek için hemmen kaydediyorum.
öyleyse hep birlikte buyurup bakalım
neler varmııış neler yokmuuuş?









bu cicilere bakarken
aklıma fena diy örnekleri gelmedi değil!
mesela
burada dümdüz siyah bir elbiseye nasıl hareket katarız onu görüyoruz.
yapıştırma taşlarla bebe yaka formu elde edilmiş.
sadece burada kalmamış bileklere de eklenen taşlar
hiç bir aksesuara gerek kalmaksızın ışıl ışıl bir görünüm kazandırmış.










burada da bildiğimiz u yaka bir anda dantel esintisiyle bebe yaka oluvermiş!
bu böyle bir elbise olur, normal bir body olur her şeye yakışır bence.
öyleyse bu fikri de bir kenera atıp devam ediyoruz...





yine düz bir bluz, elbise ne olursa, bu sefer yapıştırma taşlarla değil de
pul ve kırma boncuklarla işlenerek bebe yaka formu elde edilmiş.
(çok hoş ama bir o kadar zahmetli mini mini pullar boncuklar ayh ayhh!)


yılın en göze çarpan trendlerinden biri de deri malumunuz!
eğer deriyi çok büyük parçalarda kullanmak istemiyorsanız
o zaman mini bir bebe yakayla
hem deri hem de bebe yaka trendine ayak uydurmuş olursunuz!


vee iri pullarla bezeli bir bebe yaka!
bunu bluze dahil olarak düşünmeyelim,
böyle bir yaka edinelim,
her şeyin üzerine iliştiriverelim!


son olarak
hepimizin evinde eski gömlekler
hatta bebe yakalı gömlekler mevcuttur sanırım.
işte size bir diy daha!
hemen onları kesiyoruz
gönlümüzce süslüyoruz.
(aaa süslemeden katiyyen olmaz =) )
sonra da takıp takıştırıyoruz!!


not: bir süredir yaşadığımız olaylar hepimizi olduğu gibi beni de derinden etkiledi. terör stratejik planlama ve uzmanlık isteyen bir olgudur. dolayısıyla verilen tepkiler sindirici etki yerine bir katalizör etkisi de doğurabilir ki çoğu zaman terör gruplarının temennisi de bu yöndedir ve deprem; yaşanılanlar görüntüler gerçekten çok üzüntü vericiydi. üzülerek belirtiyorum ki biz anlık gelişmeyi yaşayan bir ülkeyiz. ülkemizin gerek pozitif gerekse negatif yönlerdeki potansiyelini bilmiyoruz, onlara göre planlamalar yapmıyoruz. sonuçta yaşananlar ortada... temennim odur ki bu yaşananların tümünden örnek almayı bu sefer başaralım.
bu konuda söylenmiş belki de en doğru söz olan mehmet akif'in sözüyle bitirmek istiyorum:
"tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar, hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi!"

son olarak;
yaşanılan hiç bir olay!
hiç bir acı!
Şanlı Cumhuriyetimizin Saygıyla Anılmasına Engel Değildir!
Bunu böyle bilelim!

18 Ekim 2011 Salı

Puantiye - Polka Dot

blogun adını düşünüp koysam
bu kadar uygun olamazdı herhalde!
bu seneki tüm trendler
neredeyse benim için yaratılmış.
işte bunlardan biri de;
puantiye trendi!
kıyafetten aksesuara,
çoraptan ayakkabıya
uzayıııp giden bir akım oldu.
şikayetçi miyim?
kesinlikle; hayır!
her yer puan puan olsa yine de itiraz etmezdim.
tamam tamaaam itiraf ediyorum
biraz abartmış olabilirim.

ben puantiyenin modern yorumlanmasındansa
-tahmin edebileceğiniz gibi-
tarihin tozlu sayfalarından çıkıp gelmiş tarzda
kullanılmasından yanayım.

öyleyse bakalım neler varmış neler yokmuş?




puantiyeleri üstüste kullanmak pek moda olsa da
ben pek sevemedim.
yine de o ceket benim olsa fena olmaz!


gömlek yakalarında değişik aksesuar kullanma fikri
burada pek tatlı olmuş!


oh la laa!
tabii ki volanlar!
bayılıyorum siz hep var olun bu dünyada!


pliseli eteklerle ortalıkta gezinirken,
bir de elbisemiz olsun
hem piliseli olsun
hem de puantiyeli olsun demişler.



pardon muhteşem elbise!
benim olur musunuz?








hmm evet evet!
siz de benimle geliyorsunuz...
puantiye var, bebe yaka var, tatlılık var ee daha ne ister ki bir kadın?










puantiye ile floral desenlerin aşkını
pek tatlı yansıtmışlar.
olmuş mu?
bence olmuş... 


yok bana bu kadar puantiye fazla diyorsanız
o zaman size minik detaylar önerelim.
ne dersiniz?


bu kadar puantiye yeter sanırım.
şimdiden bana her yer puan puan oldu!
=)